ALİ ERBAŞ ACİKLAMA

Herkesin Merakla beklediği konu sonunda aydınlığa kavuştu.
Yapılan geniş inceleme sonucunda yapılan planlar ve kimlerin yaptığı ile ilgili büyük delillere ulaşılmıştı. Ali Erbaş'ta konuştu
Neler olmuş neler Detayı diğer sayfamıza geçerek okuyunuz

Erbaş, "Katil tespit edilse ne olacak? İsterseniz bin sene ceza verin, bizim acımız dinecek mi? Biz, caydırıcılık özelliği olan bir kanun işletmiş olacak mıyız? 2 yaşındaki bebeğe yapılanları görüyorsunuz. Ne cinayetler işleniyor. Kanunlarda caydırıcılık var mı? İsterseniz bin sene ceza verin, 'yatarım nasıl olsa, yemeğim de geliyor, suyum da veriliyor.' Bu caydırıcı mı" diye konuştu.
"ÖLÜMSE ÖLÜM, İDAMSA İDAM"
Cezaların işlenen suçlara göre caydırıcı etkiye sahip olması gerektiğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Ölümse ölüm, idamsa idam. Öyle değil mi, nasıl caydıracağız? İmam Gazali şöyle diyor; 'Caydırıcılık özelliği olan kanunlar' bunlar da yetmiyor. Dünya kurulduğundan beri kanunlar var, mahkemeler var. Milattan önce 2 binli yıllarda yaşamış 'Hamurabi' denilen birisi var. Yaptığı kanunların gökten indiğine inanıyor Babil halkı ama yine caydıramadı insanları. O zaman uhrevi müeyyide, ahiret bilinci. Biz onun için günde 40 sefer namazda 'Maliki Yevmiddin' diyoruz

Soruşturma kamuoyu tarafından yakından takip edilirken muhabir Ferit Demir'den yeni açıklama geldi. Bakan Tunç geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK'a yeni kamera kayıtlarının gönderildiğini duyurmuştu. Demir o görüntülerin bazılarının geri getirildiğini söyledi.

BAZI GÖRÜNTÜLER GETİRİLDİ
Narin cinayeti dosyasında ilk gün yapılması gereken işlemler 20. günde yapıldı. 20 gün sonra toplanan deliller ne kadar sağlıklı olur? Dijital deliller üzerinde yoğun çalışma yapılıyor, TÜBİTAK bazı kamera görüntülerini ve ses kayıtlarını geri getirmek için çalışıyor.

Bazıları geri getirilmiş, süreç yeni gözaltılar ile devam edecek yeni tutuklamalar olabilir. Güran ailesi Narin cinayetini delillerini karartmak ve cinayetin aydınlatılmasını engellemek için hala yoğun bir çaba içindeler.

Delil karartma ve bilgi gizleme konusunda organize bir çalışma içinde olan Güran ailesinin profesyonel haraket ettiği apacık ortada ve bu profesyonel delil karartma yardımını kim yada kimlerden aldıkları ise henüz tespit edilmiş değil.

Kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti soruşturması büyük bir titizlikle sürerken, soruşturmada ilk tutuklanan isim olan amca Salim Güran ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Daha önce T tip cezaevinde bir hücrede kalan Güran'ın yüksek güvenlikli izole bir hücreye alındığı öğrenildi.

TV100, yeni gelişmeyi aktardığı haberinde şu ifadelere yer verdi: Salim Güran T tipi cezaevinde tekli hücredeydi ama dün gece itibariyle yine aynı kampüs içerisinde yüksek güvenlikli izole hücreye bırakıldı. Bu hücrede televizyon yok ve akrabaları ile görüş yok. Soruşturmaya tamamlanıncaya kadar Salim Güran'ın tutukluluk hali bu şekilde devam edecek. Tutuklu olan isimler anne Yüksel Güran, abi Enes Güran ve diğer tutuklu isimler de tekli hücrelerdeler ve birbirleriyle görüşmeleri, akrabaları ile görüşmeleri de yasak.

ANNE, ABİ VE AMCA DAHİL 12 KİŞİ TUTUKLUDiyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesindeki Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın cansız bedeni, 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde bulunmuştu. Bu cinayetle ilgili olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen soruşturmada, toplamda 12 kişi tutuklu bulunuyor. Tutuklu isimler arasında anne Yüksel Güran ve abi Enes Güran da bulunuyor. Bu isimlerin de tekli hücrelerde tutulduğu ve birbirleriyle ya da akrabalarıyla görüşmelerinin yasaklandığı bildirildi.

Kısaca hatırlayacak olursak;
Acı olayda , Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin'in vahşi bir şekilde katledilmiş, Küçük kızın cesedi köyün yakınındaki bir dere yatağında bulunmuştu. Soruşturma sürecinde 12 kişi tutuklandı, 3 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi ve 268 kişinin ifadesi alındı. Olayla ilgili baz istasyonu tespitleri, kamera kayıtlarının incelenmesi gibi teknik çalışmalar hepsinde önemli verilere ulaşıldı. Özellikle amca Salim Güran, cinayetin baş şüphelisi olarak öne çıkmış ama dedektif savaş kurtbaba olayın farklı yönüne dikkat çekmişti.
Olay günü yapılan telefon görüşmeleri, Güran ailesi içinde yoğun bir trafiği ortaya çıkardı. Ayrıca, bazı delil karartma çabaları, kamera kayıtlarının silinmesi ve kanıtların yok edilmeye çalışıldığı iddiaları gündemde. Narin'in cesedini Eğertutmaz Deresi'ne koyan itirafçı Nevzat Bahtiyar ifadelerinde şu açıklamaları kullanmış ve herkesin kafasındaki soru işaretinin aydınlatılması için önemli bir itirafta bulunmuştu.
amca Salim Güran'ın kendisine, ''Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırır, kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da sana 200 bin lira vereceğim'' dediğini ileri sürdü.
Bahtiyar ifadesinde, ''Tutuklu amca Salim Güran’ın Narin’in annesi olan Yüksel Güran ile cinsel ilişki yaşadığı anları Narin’in görmesinden dolayı öldürdüğünü'' öne sürdü.
Öte yandan tutuklanan 12 şüpheliden ağabeyi Enes Güran’ın kolundaki ısırık izi ile ilgili yapılan inceleme tamamlandı. Adli Tıp Kurumu 2’nci İhtisas Kurulu tarafından yapılan incelemede, “Enes Güran'ın, Yüksel Güran tarafından mı, Narin Güran tarafından mı, yoksa kendisi tarafından mı ısırılmış olduğu hususunda adli tıbbi açıdan kesin bir ayrım yapılamadığı, oy birliği ile mütalaa edilmiştir” denildi.
Evet dedektifin dediği gibi, Enes kolunu defalarca ısırmış ve bu ısırıklar birbirine karıştığından tesbit edilememişti. Eğer Nevzat’ın anlattığı gibi amca ve anne arasında bir ilişki ise, Enes’in kolundaki ısırık neden oldu.
Savcılık kararı ile çok sayıda kişiye teknik takip yapılmış,Güran ailesinin ise ortam dinlenmesine karşı müziğin sesini açarak önlem almaya çalıştığı öğrenildi.
Aile 21 Ağustos’tan sonra whatsapp yazışmalarını silip,cep telefonlarını değiştirmişti.
Güran ailesi erkeklerinin katıldığı en az 7 ayrı aile meclisi toplantısının yapıldığı tespit edildi. Bu toplantılar kimi zaman açık alanda kimi zaman da kapalı alanda yapılırken toplantıda konuşulanların ortam dinlemesi sayesinden dışarı sızmaması için yüksek sesli müzik açarak önlem almaya çalıştı.
Ayrıca bir diğer yeni gelişme ise,
Narin’in katledildiği baba evinde birçok halı koltuk örtüsü yolluk ve masa örtüleri ile birlikte, anne Yüksel Güran’ın kıyafetlerinin çamaşır makinesinde yıkandığı yine evdeki halıların en az iki kez yıkandığı belirlendi.
Yıkama işlerini yenge Hediye Güran’ın organize ettiği ve Narin’in cansız bedeninin evden çıkarılması sonrası Salim Güran’ın talimatı ile, yengeler Hediye Güran, Maşallah Güran ile anne Yüksel Güran’ın halıları yıkadıkları ortalıkta bulunan birçok örtüyü de yıkadıkları tespit edildi.
Anne Yüksel Güran'ın, evde bulunan çamaşır makinasına kapasitesinin üzerinde yıkanacak örtü ve kıyafet koyduğu için aşırı yüklenmeden dolayı çamaşır makinasının arızalandığı bunun üzerine yıkanması gereken örtü ve kıyafetlerin Hediye Güran’ın evine götürülerek burada yıkandığı tespit edildi. Özelikle evin giriş kapısında yer alan geniş ara holün ve narin’in katledildiği odadaki bütün örtülerin yıkandığı belirlendi. Yerlerin de defalarca silindiği çamaşır suyu kullanıldığı belirtiliyor.
Ulaşılan bir diğer bilgi ise dikkat çekici. Bütün aile üyelerinin, özellikle Hediye Güran, Maşallah Güran ile Yüksel Güran’ın 21 Ağustos günü en az iki kez banyo yaptıkları yine Salim Güran’ın uzun bir süre banyo yaptığı ve aracını kapı önünde yıkadığı da tespit edildi.
Yanı sıra Jandarma ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonucunda amca Salim Güran’ın evinde olay öncesinde güvenlik kamerasının var olduğu ancak olaydan sonra kameraların çalışamaz hale getirildiği belirlendi. Benzer şekilde bir diğer amca Hüseyin Güran’ın evinde sesli kayıt yapan güvenlik kamerası sisteminin olduğu ve bu sistemin de devre dışı bırakıldığı her iki güvenlik kamerası görüntülerinin geriye dönük olarak bütün görüntülerinin özel bir program kullanılarak silindiği anlaşıldı.
Ancak Jandarma ekiplerinin, her iki güvenlik kamerasının hard disklerine el koyarak TÜBİTAK’a gönderildiği öğrenildi. Bu arada güvenlik birimlerinin yaptığı çalışmalar sonrası okul anahtarının amca Güran’da bulunduğu olay sonrası Güran’ın okula giderek güvenlik kamerası görüntülerini izlediği ve güvenlik kamerası görüntüleri üzerinde herhangi bir silme yada oynama olup olmadığının araştırılması için okuldaki güvenlik kamerası hart disklerinin de sökülerek incelemeye alındığı bildirildi.
Yenge Hediye savcılık ifadesinde olayı çok başka anlatmış bu yüzden büyük şüphe ve cinayete iştirakten tutuklanmıştı. Aralarında ne yaşandığı sorgularda belli oldu. Çoğu olay basına yansıtılmıyor. Ama çarpık ilişki dahil hepsi telefon konuşma ve yazışmalarında ortaya çıktı.

Reklamlar

ALİ ERBAŞ ACİKLAMA

Bunları da İzleyebilirsiniz